DİĞER
“Yoğun ve huzursuz edici bir politik analiz. Büyük harfle Devlet’in tarihsel oluşumunda ve kapitalizmde, ekonomi-dışı zorun, güvence-karşılığı-haraç 'ilkesi' ile işleyen ilişki ağlarının ehemmiyetine dikkatimizi çekiyor. Bunu, rüşeym halindeki bir kavramı besleyip büyüterek yapıyor; verimli bir tefekkür performansı… Zamanımızı anlamak ve hayretini kaybetmiş 'böyle bir şey olabilir mi!' şaşkınlığının rutininden sıyrılmak için etkili bir uyarıcı..."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Bakım Kolektifi (Andreas Chatzidakis, Jamie Hakim, Jo Littler, Catherine Rottenberg ve Lynne Segal) tarafından, ekonomik sistemin ve günümüz toplumunun dönüşümü için bir nirengi noktası oluşturmak üzere kaleme alınan, Türkçeye Gülnur Acar Savran'ın çevirdiği Bakım Manifestosu: Karşılıklı Bağımlılık Politikası, önümüzdeki günlerde Dipnot Yayınları tarafından basılacak. Manifestonun giriş bölümünü Tadımlık olarak sunuyoruz...
Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris: Parlamentoya seçilen Neo–Nazi Partisi, “Sokakları ve şehirleri göçmenlerden temizleyeceğiz” vaadiyle gelmişti. Biz de “kelimenin tam anlamıyla” bu sloganı alıp sahnede “Yunanistan'ı kim temizliyor” diye sormaya karar verdik
Türkiye ormancılığının ciddi bir revizyona ihtiyaç duyduğu açıktır. Ancak bu revizyon mutlaka konunun bütün taraflarının katılımıyla ve ortak akılla yapılmalıdır
“Göçmen edebiyatı” yerine “edebiyatta kültürlerarasılık/çokkültürlülük” demekle perspektif değişir, birçok farklı bakış/algı olanağı doğar
Hangi nedenlerden kaynaklanırsa kaynaklansın coğrafî, kültürel köklere dayalı kimliği muhafazada ısrar etmek, tüm diğer görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp bir grubun “safları sıklaştırması”na yol açacaktır ki, bu yolun sonu ister istemez başka bir grubun dışlanmasına varacaktır...
Malve Lippmann ve Can Sungu’nun kurucusu olduğu bi’bak, göç, küresel hareketler, kimlik politikaları, kültürel hafıza gibi konulara odaklanarak bakışları farklılaştırmayı amaçlıyor
Sınırlarla çevrili ve sınırların ardında kaldıkça ayrışıp farklılaşan dünyada, göç kaçınılmaz bir olgudur...
Gitmekten başka çaresi olmayanlar, sürgün edilenler, başka ülkeye sığınanlar, "bu ülkeden" gitmek isteyenler, gidip de kalamayanlar, istenmeyenler...
İbrahim Sirkeci: Ana akım göç yazını meseleye genel olarak neoliberal bir çerçeveden bakıyor. Fırsatı yakalayan, değerlendiren ödüle kavuşuyor. Ödül, dünyanın zengin ülkelerinden birinde yaşam, Almanya’nın çayırları, İngiltere’nin dereleri...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.